“Fotoğraf bir sırrın sırrıdır. O sana ne kadar çok şey anlatırsa o kadar az bilirsin.” demiş Amerikalı fotoğraf sanatçısı Diane Arbus. Ben bu görüşü “gökyüzü fotoğrafçılığına” çok yakıştırıyorum çünkü gökyüzü denince insanın aklına güneşin doğuşu, batışı ya da gece gerçekleşen atmosferik olaylar gibi büyülü anlar geliyor. Hatta kimi anlar öylesine etkileyici ki nutkumuz tutuluyor. Öyleyse ben de usta fotoğrafçı Edward Weston’un sorduğu soruyu sizlere yöneltmek istiyorum: “Kamera, gözden daha fazlasını görüyor. Öyleyse neden ondan faydalanmıyorsunuz?”
Doğa ve gökyüzü oluşumlarını bir araya getiren gökyüzü fotoğrafçılığında gün doğumu ile batımında renklenen gökyüzü, bulut akışları, ay ve yıldızlar konu edilir. Ancak her fotoğrafçılık türünde olduğu gibi burada da en pahalı ekipmanlara sahip olmak, etkileyici kompozisyonlar elde etmek için yeterli değildir. Hatta ben 20 yıl önce giriş seviyesi krop sensörlü bir kamera, geniş açı bir objektif ve 10 stop doğal yoğunluk filtresiyle uzun pozlama fotoğrafları çekiyordum. İkinci bir kameram ve objektifim yoktu. Önemli olan doğru zamanda, doğru ışık koşulunda, doğru yerde olmaktı. Gerisi zamanla ve istikrar göstererek öğrenilebilecek teknik detaylardan ibaretti.
Uzun pozlama demişken, kısaca ne olduğundan bahsedelim. Uzun pozlama tekniği, düşük ışık koşulunda kameranın belli bir süre açık kalarak ışığı daha uzun sürede kaydetmesidir. Bu bazen 1 saniyeyi, bazen de, örneğin yıldız dönüş izlerini alabilmek için, 1 saati bulabilir. Böylelikle sahnede hareket eden nesnelerin hareketi estetik şekilde yansıtılır. Büyülü anların büyüsü daha da güçlenir. Gökyüzü fotoğrafçılığında en yaygın olan türleri şu şekilde sıralayabiliriz;
Günbatımı ve Gündoğumu Fotoğrafçılığı: Turuncu, macenta, mavi, sarı ve pembe tonların gökyüzünde buluştuğu zaman dilimlerini içerir.
Bulut, Şimşek ve Gökkuşağı Fotoğrafçılığı: Özellikle yoğun akan yağmur bulutları, gökyüzü fotoğrafçılığında en çok değerlendirilen nesnelerdir. Hele şimşekler de çakıyorsa iki kat şanslısınız demektir. Gökkuşağını yakalamak ise zordur. Ya yoldayızdır, ya da kapalı bir yerde. Gökkuşağına genelde Kaçkarlar gibi doğal bölgelerde rastlamak mümkün.
Mavi Saat Fotoğrafçılığı: Gün batımından veya gün doğumundan hemen önce gerçekleşen zamanlardır. Gökyüzü bu saatlerde mavi bir renk alır ve bu tür kompozisyonlar özellikle şehir fotoğrafçılığında akşam yanan yapay ışıklarla aydınlatılmış mimari öğelerle tamamlanır.
Astrofotoğrafçılık / Uzay Fotoğrafçılığı: Yıldızlar, ay, gezegenler ve diğer gök cisimlerini konu eden fotoğrafçılık türüdür. Ülkemizde rastlamasak da kutup bölgelerinde görülen kuzey ve güney ışıklarını da sayabiliriz. Uzay fotoğrafçılığı ise özel bir alandır. Daha gelişmiş ekipman kullanılarak, uzaydaki yıldız kümeleri, galaksiler ve diğer gök cisimleri konu edilir.
Ay Fotoğrafçılığı: Çok kısa zamanda çekilen ama bir o kadar da heyecan veren fotoğrafçılık türüdür. Hilal, dolunay, süper ay, mavi ay. Bu türde herbirinin büyüsü farklı yansır.
Timelapse Çekim (Zaman Aralıklı Çekim): Kısaca, aralıklı olarak çekilen çoklu fotoğrafların birleştirilmesiyle oluşan hareketli görüntülerdir diyebiliriz. Bazı kameralar bu işlemi otomatik gerçekleştirebiliyor. Özellikle dönen yıldız izleri veya gün içinde gerçekleşen ışık geçişleri oldukça etkileyici duruyor.
Peki çekim öncesi hazırlığımız nasıl olmalı, hangi noktalara dikkat etmeliyiz? İşte ipuçları.
Planlama
Gökyüzü takvimini konum bilgisyle birlikte takip edebileceğiniz birçok telefon uygulaması var. Çekeceğiniz türe göre gökyüzü durumunu önceden incelemenizde yarar var. Ay ya da yıldız fotoğrafı çekecekseniz bulutsuz bir gün seçmelisiniz. Ya da bulut ve şimşek gibi çekimlerde önceden hava durumu ile ilgili bilgi edinmelisiniz.
Ekipman
Bu alana yeni başlayacaksanız, giriş seviyesi bir kamera ve 10,11, 12mm gibi (ay fotoğrafçılığı hariç) geniş açılar sunan bir objektifle acemiliğinizi atabilirsiniz. Kameranızın dinamik aralığı ve ISO performansı iyi olursa sizi tatmin eden sonuçlar alırsınız. Düşük ışık ve uzun pozlama tekniği kumlanmalara neden olabiliyor. Ay fotoğrafçılığında ise en az 200mm’lik bir açı sunan tele objektifiniz olmalı. Tripoda da mutlaka ihtiyaç duyacaksınız, özellikle düşük ışıkta ve uzun pozlamada.
Pozlama Ayarları
30 saniyeden kısa süren pozlamalarda M (manuel), 30 saniyeden uzun süren pozlamalarda B (bulb) çekim modlarını kullanmalıyız. Diyafram açıklığında f/11-f/16 değerleri arasında kalmak net alan derinliği geniş fotoğraflar verir. Ancak yıldız pozlamada en açık diyafram değerini giriyoruz ve bu genellikle f/2.8 oluyor. Enstantane değeri çekeceğiniz türe göre değişkenlik gösterecektir. ISO değeri de diyafram ve enstantane değeri girildikten sonra tespit edilir.
Netleme Ayarları
Işık koşulları AF modda otomatik netleyecek kadar yeterliyse, AF ile çekim yapılabilir. Ancak karanlık ortamda, örneğin yıldız çekimlerinde kamera otomatik netlenecek bir ışık alanı bulmakta zorlanır. Bu durumda bir fenerden yardım alınabilir. Önce AF’de netlenir, sonra MF’ye geçilir ve odak kilitlenir.
RAW Görüntü Kalitesi ve Beyaz Dengesi
Görüntü kalitesi olarak RAW formatı tercih edin. RAW fotoğrafları sonradan detay kaybı olmadan düzenleyebilirsiniz. Koyu ve parlak alanlardaki geçişleri daha homojen hale getirebilirsiniz. Bu noktada beyaz dengesine de değinelim. RAW görüntü kalitesinde çektiğimiz için genel renk hakimiyetine sonradan müdahale edebiliyoruz. O yüzden AWB ayarında kalabiliriz.
Kompozisyon
En önemli detaydır aslında. Sadece gökyüzünü, yıldızları, bulutları veya dolunayı fotoğraflamak görsel hikayenizi yarım bırakır. Sahnenizde mutlaka tamamlayıcılar olmalı. Örneğin bulut geçişlerinde köprü, iskele, kayalar ya da binalar, yıldız fotoğraflarında anıtlar, ay fotoğraflarında mimari nesneler mutlaka dahil edilmelidir. Bu tür fotoğraflar genelde yatay çekilir ancak gökyüzünü daha fazla dahil etmek isterseniz kadrajınızı dikey olarak da düzenleyebilirsiniz.
Doğal Yoğunluk Filtresi / Polarize Filtre
Filtreler ışığı kontrol altında tutmamıza ve pozlama süresini uzatmamıza olanak tanır. Koyulukları stop şeklinde ifade edilir ve uzun pozlamada en çok tercih edileni 10 stopluk ND dediğimiz doğal yoğunluk filtreleridir. ND filtreler gece kullanılmaz, sadece altın saat, gün doğumu, gün batımı veya bulutlarla kaplı gökyüzü koşullarında kullanılır. Amaç ışığı kontrol ederek pozlama süresini uzatmak ve uzun pozlanmış fotoğraflar elde etmektir. Polarize filtreler ise 2-3 stop koyultma sağlasa da uzun pozlama için değil, yansıma ve parlaklık azaltmak için idealdir.
Deneme Çekimi ve Kontrol
Doğru pozlama değerlerini ve açıları bulabilmek için test çekimleri ve fotoğrafı büyüterek netlik kontrolü yapmalısınız. Bu noktada sabırlı olmak önemlidir. Hatta çoğu zaman aynı lokasyona tekrar tekrar gitmeniz gerekebilir.
Çekim Sonrası Düzenleme
RAW kalitesinde çekiyorsak fotoğrafımız mutlaka Camera RAW veya Lightroom gibi programlarda düzenlenmeye ihtiyaç duyar. RAW çekmenin diğer avantajını kırpmada görüyoruz. Fotoğraf boyutu daha büyük olduğundan daha iyi bir kompozisyon için sonradan kırpabiliyoruz. Düzenlemede müdahale ettiğimiz temel işlemlerden diğerleri ise genel renk hakimiyeti, kontrast, keskinlik, renk doygunluğu, kumlanma giderme ve parlaklık gibi ayarlardır.
Gökyüzü fotoğrafçılığı diğer fotoğrafçılık türlerine göre biraz daha fazla sabır ve tecrübe gerektirir. İlk denemelerde başarısız olabilirsiniz, bu normal, hemen pes etmeyin. Bu ipuçları, gökyüzü fotoğrafçılığına başlamanız ve etkileyici sonuçlar elde etmeniz için yardımcı olabilir. Ancak unutmayın ki her fotoğrafçılık türünde olduğu gibi, pratik yapmak ve özgün bir tarz geliştirmek önemlidir. Dışarı çıkın ve bol bol fotoğraf çekin. Yazımıza bizi harekete geçiren bir sözle başlamıştık, yine akılda kalıcı bir sözle bitirelim: “Fotoğrafçılıkta iyi iş çıkarmanın formülü, şair gibi düşünmekten geçer.” (Imogen Cunningham)
Samet GÜLER
Dijital İçerik Üreticisi ve Fotoğraf Eğitmeni