EREN ÖZERDİM

1947’de Ankara’da doğdu. 1955’te babası Sami N. Özerdim davetli olarak Amerika’ya gitti, 1957’de o 10 yaşındayken döndü…

Herkesin babası yurtdışından oyuncak getirirken babası Kodak Duaflex fotoğraf makinesi getirdi. Sadece basıp çekiyorsun o kadar… Fotoğraf makinesi ve fotoğrafla tanışması babasının sayesinde oldu. Bir süre sadece aile, arkadaşlar anı fotoğrafları çekti ama arada iyi fotoğraf çekmenin şartlarından en önemlisinin ışık olduğunu öğrendi, negatifler simsiyah veya beyaz olunca…

İleriki yıllarda fotoğraf hakkında -bulabildiği kadar- bir şeyler okumaya, öğrenmeye çalıştı. Kendisi gibi fotoğrafa aşık olan yarım asırlık dostluğu devam eden Hamdi Telli ile tanıştı. Öğrendikleri her şeyi birbirlerine öğretmeye çalıştılar, hâlâ da böyledir.

Kompozisyonu ve renkleri, altın oranı ve tüm kompozisyon kurallarını babasının arkadaşı ressam Eren’den öğrendi. Bu onun için büyük şanstı.

Zaman içinde SLR makine aldı. O zaman bulmak da zordu.

AFSAD’a üye oldu, daha sonra da FSK’ye. İki dernekte de portre atölyeleri yaptı… Daha sonra MTA’da 5 yıl profesyonel olarak çalıştı. Daha sonra Türk Tarih Kurumu’nda arkeolojik fotoğraf çektikten sonra 1980’den 2014’e kadar reklam fotoğrafçılığı yaptı ve profesyonel fotoğrafı bıraktı.

Şimdi sergi çalışması yapıyor, genç fotoğrafçı arkadaşlara bildiklerini aktarıyor.

Kısacası babasının getirdiği fotoğraf makinesi hem işi hem yaşam biçimi oldu.