SUYU FOTOĞRAFLAMAK

Suyu fotoğraflamak neyi ifade eder?

Su fotoğrafçılığı, suyu ana görsel unsur olarak vurgulayan herhangi bir fotoğrafı ifade eder. Su, gurur duyulacak harika fotoğraflar yaratmak için kullanılabilecek renksiz ve muhteşem bir doğal kaynaktır. Fotoğraflarınızın ana ilgi noktasını temsil edebilir veya kompozisyonunuzun önemli bir parçası olabilir. Öncelikle yakalamak istediğiniz su kaynağını belirlemenizi, onu nasıl yakalayacağınızı düşünmenizi ve ardından etkili bir görüntü oluşturmanızı öneririm. İçinde su bulunan bir sahneyi nasıl yorumlayacağınız tamamen kişisel bir tercihtir ve ana konu olarak seçeceğiniz suyu fotoğraflarken suyun hareketini şeklini ışıkla olan etkileşimini ortaya koymak, sizin yaratıcı fotoğrafçılığınıza bağlıdır.

Su nasıl fotoğraflanır?

Su fotoğrafı çekmeyi düşünüyorsanız, bir planlama dâhilinde hareket etmeniz sizi başarıya ulaştıracaktır. Suyun tek bir şekli, hızı veya görünümü yoktur. Herhangi bir alanı dolduracak şekilde hareket edebilen bir madde olduğu için mesele yalnızca onu çekmek için farklı açıları keşfetmekle ilgili değil, aynı zamanda suyun o andaki spesifik özelliklerine odaklanmakla da ilgilidir. Bu çerçevede su fotoğrafçılığı onlarca, hatta yüzlerce yaratıcı olasılık sunar.

Basit görünebilir, ancak su, çeşitli teknikleri kullanarak muhteşem fotoğraflar çekmenize olanak tanıyan harika bir fotoğraf konusudur. Su fotoğrafçılığı konuları ve teknikleri kapsamında bu yazıda birkaç örnek verilmiştir. Verilen örnekleri de düşünerek sanatsal vizyonunuza uygun fotoğraflarınızı görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Fotoğraf çekmek insana mutluluk verir tüm fotoğrafçı arkadaşlara mutluluklar diliyorum.

Suyu fotoğraflamak kapsamında bir kaç örnek:

  • Su damlasını fotoğraflamak,
  • Uzun Pozlama tekniğini kullanarak suyu fotoğraflamak,
  • Deniz dalgasını fotoğraflamak,
  • Sudaki yansımaları fotoğraflamak,
  • Sıçrayan suyu fotoğraflamak.

M. Zeki GÜVEN

Nisan 2024

 

Fotoğraflar: M. Zeki GÜVEN

FOTOĞRAFTA HAREKET

Fotoğraf: Gülcan ACAR

Fotoğrafta hareketli görüntü arayışı günümüz hız dünyasının görsel ifadesi olarak düşünülebilir. Sanayi devrimi ile hızlanan ve mekanikleşen hayatın takipçisi, değişim ve dönüşümün belgeleyicisi olan fotoğraf, zaman içerisinde kendisine atfedilen misyondan sıyrılarak çağdaş sanatın estetik ifade aracı olma çabasına girmiştir. 

İcadından kısa bir süre sonra neredeyse tüm sanat dallarının yararlandığı teknolojik bir araç olarak kullanılan fotoğraf, 20 yüzyılın başlarından itibaren ortaya çıkan çağdaş sanat akımlarının hemen hepsinde kendine bir yer edindi. Dinamizm, Fütürizm, Empresyonizm, Sürrealizm gibi gerçekçi ve çok ayrıntılı düşünce yansıması fikrine karşı çıkan bu akımlardan etkilenen bazı fotoğrafçılar, “fotoğrafta hareket” tekniklerini kullanarak farklı düşünme ve görme biçimleri sergilediler. Bu akımların felsefesine paralel olarak, fotoğrafçılar doğayı ve nesneleri objektif gerçeklikten ziyade kendi izlenimlerine dayalı, biçimin ikinci planda olduğu, daha dinamik ve duygusal bir yaklaşımla fotoğraf karelerine aktardılar.  

Fotoğraf: Gülcan ACAR

Tarihsel süreçte bilgisayar, görüntü düzenleme yazılımları, dijital fotoğraf makinesi ve sayısal iletişim teknolojilerin gelişmesi ile fotoğrafta hareketli görüntü yaratımı biçim, içerik ve teknik olarak değişim gösterir. Fotoğrafta hareket, görüntüde aksiyonun sabitlenmesi ve fotoğraf ile hareket izlenimi verilmesi olarak iki temel yaklaşımda ele alınabilir.

Fotoğraf: Gülcan ACAR

İlk yöntem olan hareketi dondurarak görüntünün sabitlenmesi, yüksek enstantane ile konunun net bir şekilde görünmesi ile gerçekleşir. Bu çekim yönteminde anlam bütünlüğünü iyi ortaya koyan, en etkili fotoğraf için zamanlama çok önemlidir. Zamanlama yani deklanşöre basma anı yakalanmak istenen görüntünün hemen öncesinde gerçekleşmelidir. Bunun için çekim yapılacak konunun önceden çok iyi incelenmesi, izlenmesi, doğru sonucun çekim öncesinde tasarlanması gereklidir. Konunun netliği için sadece yüksek enstantane değeri yeterli değildir. Otomatik netlik modu, önceden netleme, netlik kilitleme tuşunu kullanma ya da var ise sürekli çekim modu gibi değişkenleri doğru bir şekilde kullanmak; bunun için de çekim yapılan makinanın teknik özelliklerine çok iyi hâkim olmak gerekir. 

Fotoğraf: Gülcan ACAR

Hareket fotoğrafçılığında diğer yaklaşım olan düşük enstantane değeri kullanarak uzun pozlama yapmak, fotoğrafta bir hareket bulanıklığı yaratarak hareketin belirgin hale gelmesine olanak tanır. Bu çekimde makinenin hareket şekli ve yönü ile hareketli nesnenin hızı istenilen sonuca erişmede öncelikli değişkenlerdir. Sayısız şekilde makine hareketinin yanı sıra, “Pan” tekniği, değişken aralıklı lens ile “Zoom-in/Zoom-out” hareketi, üst üste çekim gibi farklı uygulamalar ile dinamik görüntüler oluşturulabilir.

Fotoğraf: Gülcan ACAR

Tüm bu çekimlerde hareketi yakalamanın en önemli unsuru, fotoğraf makinesinin enstantane hızını kontrol etmektir. En uygun enstantane hızını tespit edene kadar çok sayıda deneme yapmaktan kaçınmamak gerekir. Diğer yandan parlak gün ışığı gibi aydınlık ortamlarda kısık diyafram açıklığında bile hareket bulanıklığı yaratacak kadar düşük bir enstantane hızı yakalamak mümkün olmayabilir. Bunun için ışık miktarını azaltacak ND filtreler kullanılmalıdır.

Fotoğraf: Gülcan ACAR

Diğer hareket fotoğrafçılığı yönteminde olduğu gibi başarılı bir hareket fotoğrafı için sadece temel hareket fotoğrafı tekniklerini bilmek yeterli değildir. Kullanılan makinanın teknik özelliklerinden faydalanmak, örneğin bu çekim yönteminde “Enstantene Önceliği” modu ve “Otomatik ISO” kullanmak istenilen sonuca ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Unutulmamalıdır ki çekilen aktivite hakkında önceden bilgi edinmek kompozisyona odaklanma şansını artıracak, makine ayarlarını yaparak çekime hazır halde olmak çekim hatalarını minimize edecektir. 

Gülcan ACAR

Nisan 2024

 

Fotoğraflar: Gülcan ACAR

UZUN POZLAMA

Fotoğraf: Orhan KILIÇ – Berlin Almanya

Merhaba değerli fotoğraf dostları, Uzun pozlama tekniği yazı ile birlikteyiz.

Uzun pozlama nedir, gece – gündüz uzun pozlama nasıl yapılır, nasıl olmalıdır gibi soruların üzerinde durduktan sonra da uzun pozlama Fotoğraf örneklerine de yer vererek yazımızı bitireceğiz.

Fotoğraf makinenizi ışık toplayan bir araç olarak düşünmek, pozlamayı anlamanıza yardımcı olabilir. Pozlama, basitçe fotoğraf makinesine girmesine izin verdiğimiz ışık miktarıdır. Bu ışık miktarı çok az olursa fotoğraf karanlık veya yetersiz pozlanmış olur. Çok fazla olursa da oldukça parlak veya aşırı pozlanmış olabilir. Ortam ışığı sahnedeki konulardan ve yüzeylerden seker. Lensinizin bu ışığı fotoğraf makinesine ve sensöre yönlendirmesiyle görüntü oluşur. Fotoğraf makineleri, Otomatik veya Sahne modunda dengeli bir pozlama için optimum ışık miktarını belirlemede çok iyidir. Ancak kontrolü elimize alarak daha fazla yaratıcı özgürlüğe sahip olabiliriz. Ortamda daha az ışık olduğunda deklanşörü daha uzun süre açık tutmamız gerekebilir. Bu bazen bir zorunluluk olsa da diğer zamanlarda sahnede hareket bulanıklığı oluşturmak için yaratıcı vizyonunuzla ilgili bir seçimdir (bulutların veya suyun hareketleri bulanıklaştırma gibi).

Fotoğraf: Orhan KILIÇ – Hallstatt Avusturya

Fotoğraf makinesinin hiçbir şekilde hareket etmemesi gerekir. Yani sarsılmasını önlemek için fotoğraf makinesini tripoda veya sabit bir zemine yerleştirmek çok önemlidir. Deklanşör düğmesine basmak bile sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, deklanşörü uzaktan tetiklemek için Kablosuz Uzaktan Kumanda veya makinenizin zamanlayıcı uygulaması ile uzaktan deklanşör özelliğini kullanmanız en iyisidir. Uygulama aynı zamanda deklanşörü birkaç dakika veya daha uzun süre açık tutmanızı sağlayan Bulb pozlamalar çekmenize olanak tanır. Bu özellik, havai fişek veya gece ortaya çıkan yıldızları çekmek için mükemmel bir seçenektir.

Fotoğraf: Orhan KILIÇ – Hintersee Almanya

Gün içinde uzun pozlama çekimi yapmanın zorluğu, enstantane hızını yeterli hareketin meydana gelmesine olanak sağlayacak şekilde ayarlamaktır. Birkaç saniyeden uzun enstantane hızlarını tercih etmeniz idealdir, bu nedenle ISO değerinizi düşük ve diyafram açıklığınızı küçük tutmayı unutmayın. Bu ayrıca bulutlu havalarda veya loş ortamlarda ya da ışığın az olduğu günün son saatlerinde çekim yaparken size yardımcı olur. Alternatif olarak, lensinizin ucuna uygun ve bir miktar ışığın girmesini önleyen bir filtreye yatırım yapabilirsiniz. Doğal yoğunluk (ND) filtresi en iyi sonucu verir.

Kaynak: James Paterson

Cengiz PAMUK

Şubat 2024

 

Fotoğraflar: Orhan KILIÇ – Manarola İtalya ve Hrensko Çekya