Fotoğraf Sanatı Kurumu Derneği’mizin bu ayki Ankara Kültür Rotaları “Bir Bilenle Geziyoruz” etkinliği kapsamında 24 Kasım Pazar günü sevgili Hocamız Dr. Ali Vedat OYGÜR rehberliğinde ve Cengiz PAMUK Koordinatörlüğünde yoğun bir katılımla, Ankara Gençlik Parkı, CSO ve Gar Bölgesi’ni çok değerli bilgiler eşliğinde gezerek fotoğrafladık.
Şehrimize bir gün önceden yağan kar nedeniyle soğuk bir kış günü Ulus Metrosu 19 Mayıs Stadyumu kapısında buluştuk
19 MAYIS STADYUMU
Ankara’nın ilk stadyumu 15 Eylül 1923 yılında Tandoğan’da İstiklal Sahası adı altında hizmete girmiştir. İlk maç 1923 yılında Atatürk’ün de katıldığı Cebeci Çayırında yapılmıştır. Ankara Stadyumu 1936 yılında açılmış, 1938 yılında adı 19 Mayıs Stadyumu olmuştur.
Ankara Spor Salonu 2010 yılında Avrupa Basketbol Şampiyonası için yapılmıştır. 13.000 kişi kapasiteli bir spor salonudur. Modern donanımlara sahiptir ve çok amaçlı olarak kullanılabilmektedir (basketbol, voleybol, boks, tenis ve buz hokeyi gibi etkinlikler düzenlenmiştir). Burada daha önce yer alan Ankara Atış Poligonu 1936 yılında, İkinci Dünya Savaşı öncesi döneminde devletin stratejik hazırlıkları kapsamında açılmıştır. Amaç, halkı silah kullanımı konusunda eğitmek olup eğitimler bir öğretmen ve yüzbaşı tarafından verilmiş, mermi masrafları devlet tarafından karşılanmıştır. Poligon 1960’lı yılların ortasında yıkılmıştır ve sonrasında arazi uzun yıllar boş kalmıştır. Temmuz 2018’de yıkılan 19 Mayıs Stadyumunun 2022 yılında başlanan yeni yapım inşaatı halen devam etmektedir.
TÜRK HAVA KURUMU MÜZESİ VE PARAŞÜT KULESİ
Türk Hava Kurumu’nun çalışmalarına ilişkin belge, fotoğraf ve maketlerin sergilendiği müze 19 Mayıs 2002’de ziyarete açılmıştır. Türk Hava Kurumuna ait eğitim amaçlı yapılan Paraşüt kulesi 1937 yılında faaliyete geçmiştir. Boyu 41 metre, atlama yüksekliği 38 metre olan bu kuleden 45-70 kg ağırlığında 16 yaşından büyük herkes atlayabilmektedir.
KORE ŞEHİTLERİ ANITI
1971 Yılında Koreliler tarafından başkent Seul’de Ankara Bahçesi ve anıtı yapıldıktan sonra buna karşılık olarak Ankara’da Kore Savaşı sırasında ölmüş olan Türk askerlerinin anısına, 1973 yılında bir anıt açılır.
DEVLET DEMİR YOLLARI GAR BİNALARI
31 Aralık 1892 günü, İstanbul’dan Ankara’ya ilk trenin gelişiyle büyük bir tören yapılarak Ankara İstasyonu hizmete girmiştir. O dönemdeki istasyon yerleşkesinin bir parçası olan ve Ankara’ya geldikten sonra 1920 Nisan ayından itibaren Mustafa Kemal’in bir dönem kaldığı Direksiyon (Yönetim) Binası bugünkü Gar içerisindedir. Ankara’da demiryolu bölgesi ve çevresi Cumhuriyet’in kurulmasından önce gelişmeye başlamıştı. 1930’larda Cumhuriyet’in mimari dilini yansıtan bir demiryolu istasyonu yapılması hedeflenmişti. Gar binasının projeleri 1934 yılında Mimar Şekip Sabri Akalın tarafından hazırlanır ve inşaat 1937’de bitirilir. O günlerde Ankara’daki inşaatlarda baskın olan Alman-Avusturya mimarisine göre inşa edilen bu yapı, erken Cumhuriyet Döneminin en görkemli binalarından birisidir. Gar Gazinosu ve saat kulesi o yıllarda kentin simgesi olmuştur. Modern demiryollarının kurucusu TCDD’nin ilk Genel Müdürü Behiç Erkin’in isminin verildiği bu alan sosyal mekân olarak hizmet vermektedir.
Garın doğu kısmında otel binası olarak tasarlanan iki katlı yapı 1924 yılında inşa edilmiş ise de bu amaca hiç hizmet etmeyerek idare binası olarak kullanılmıştır. Bu bina günümüze kadar “TCDD Demiryolları Müzesi ve Sanat Galerisi” olarak hizmet vermekteydi. Şimdilerde Medipol Üniversitesine devredildi.
Garın batısında 1926 yılında inşa edilen lojmanlar yetersiz kalınca Garın doğusunda, eski otel binasının önüne, 1927-28 yıllarında, mimar Ahmet Kemalettin tarafından demiryolları personeli için lojman olarak inşa edilen bina, konut olarak hiç kullanılmadan Genel Müdürlük hizmetine verilmiştir. Ardından bu binanın yanına 1939’da altı adet lojman yapılmıştır. Günümüzde DDY II. İşletme Müdürlüğü binası olarak kullanılmaktadır.
CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI (CSO)
1826’da Mehterhanenin kapatılmasıyla Sultan II. Mahmut bir askeri musiki sistemi geliştirmek istemiş ve İtalya’dan müzisyenler getirtme kararı alması üzerine 1827’de Mûzikâ-i Hümâyun kurulmuştur. 1924’te Mûzikâ i Hümayun İstanbul’dan Ankara’ya getirilir ve Riyaset-i Cumhur Orkestrası adını alır. Günümüzde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Şef Osman Zeki Üngör aynı zamanda o zamanki Musiki Muallim Mektebi’nin de kurucusu ve müdürüdür. İlk konserler meclis karşısındaki millet bahçesi ve Ankara Radyosunda, daha sonra Musiki Muallim Mektebinde verilmeye başlanır. 1962 yılında fotoğraftaki bina açılır konser salonu olarak faaliyetlerine devam eder. 1995 yılında projesi kabul edilen yeni konser binasının temeli 1997’de atılır. 2021 yılında CSO Ada Ankara faaliyete geçer.
GENÇLİK PARKI
Hermann Jansen tarafından tasarlanan bir zamanlar bostan bölgesi olan 28 hektarlık geniş bir alana yayılan park, çağdaş bir eğlence ve dinlenme alanı olarak düşünülmüştür. Jansen’in projesinin yarı maliyetine Fransız bahçe mühendisi Teo Levo’nun katkılarıyla gençlik parkı projeleri yapılmıştır. Park yapılmasına karar verilen arazinin bir bölümünde zamanında “Ay-Yıldız” adında bir futbol sahası bulunmaktaydı. Parkın inşaatına 1936 yılında başlandı. 19 Mayıs 1943’te tamamlanarak Cumhuriyet’in 20. yıl dönümünde hizmete açıldı. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda açıldığı için de parka “Gençlik Parkı” adı verilmişti. Park açılışından sonra Ankaralıların vazgeçilmez bir mekânı olmuştur.
Gençlik Parkı başlangıçta bir göl görünümüne sahipti ve çeşitli sosyal aktiviteler için bir alan sundu. Bu mekânda ilk zamanlardaki alafranga müzikler alaturka müziğe sonraki yıllarda ise arabesk tarza dönüşmüştür. 1950’li yıllardan sonra halkın çok sevdiği bir mekân haline gelen Lunapark açılmıştır. 1960’ların sonuna doğru burada bir nikah dairesi açılmıştır. Geçmişten bugüne pek çok değişiklikten sonra park bugünkü durumuna gelmiştir.
Gezimizi sonlandırdıktan sonra çay bahçesinde çay içip, parkın her dönem farklı halini görmüş arkadaşlarımızdan kent belleğimizde önemli yeri olan Gençlik Parkı ile ilgili anıları dinledik. Ben ve Selma gururla nikahımızın burada gerçekleştirildiğini anlattık. Ankara’nın ayazında Ankara sevdalılarıyla güzel bir gün geçirdik. Yazımızın başlığı katılımcılardan Oya Hanım’ın önerisidir. Soğuk bir kış gününde sıcak bir enerjiyle bizi gezdiren Vedat OYGÜR Hocamıza ve etkinliğimize katılan gezgin ve fotoğraf sever dostlarımıza çok teşekkür ediyor, Derneğimizin 30 yıllık tecrübesi ile bir dahaki gezimizde görüşmek üzere diyoruz.
Fatma GÖKMEN
Kasım 2024
Fotoğraflar: Cengiz PAMUK ve Fatma GÖKMEN