Fotoğrafın doğasından doğan hareketli görüntü sinemayı bir uğraşı ve sanat olarak var etti, bu sanat ve uğraşı biçimi ana gövdesini örüleyen görüntü zamanla felsefe, kuram ve biçem olarak alt dallar verdi bunlardan belge ve belgesel filmin Türk belgesel sinemasında yerini, güncel kavramlarını Akademisyen, Sinema emekçisi, Fotoğrafçı, Yönetmen olan KAĞAN OLGUNTÜRK ile Filmleri üzerinden bir video mülakat yoluyla anlamlandırma çalışması yapmaya çalıştım.
Belgeselin Sinema Tanımı: Fotoğrafın Fransız bilimler akademisinde ilan edildikten sonra Lümier kardeşlerin çektiği Lümier fabrikasından çıkan işçiler filmi ilk belgesel kabul edilir. Belgeselin tanımına ilk olarak John Girerson The Newyork Sun gazetesinde yazdığı makalesinde rastlıyoruz. (Özgen, Kurtuluş, 2017: s 6)
Belgesel tarihsellik ve gerçeklik ilişkisi kurma yöntemlerinden görsel işitsel olması tanıklıklar barındırması acısından en işlevsel olanıdır.
Gerek tarihsel gerek doğa içerikli gerekse sosyal içerikli olsun inşaları ve kültürleri aşan bir anlatıma sahip belgesel her insana gerek izleyici gerek konu olarak temasta bulunur. İletişimsel olarak güçlü bir argüman olan sanat açısından da belgeseli tanımlayabilmek mümkündür.
Birey ve toplumun zihinsel derinliklerine kolayca ulaşabilme olanağı günümüz teknoloji imkanları dahilinde daha da kolaylaşmıştır. Belgeselin bu durumu avantaj mı dezavantaj mı? Etkili bir kitle eğlence ve eğitim aracı mıdır? Özünde bellek ve belge olmasına rağmen dezenformasyon tehlikesi de taşıyan bir silah mıdır?
Evrenselliğin bahçesine algı kapılarını aralayabilen gerçekliği yaralayabilen birtakım ilişkiler ağına da maruz kalması, dijital (görsel materyal) manipülasyonun yaygınlaşması internet ve yayın imkanlarının artmasının belgeselin sosyal kültürel ekonomik ve demokratik gerçekliliğine etkisi var mıdır bu soruların odağında Türk Belgesel Sinemasının durumu araştırmanın amacını oluşturmaktadır.
Türk tipi belgesel stili var mıdır?
Bilemiyorum, bir şey söyleyemem, Yurtiçi ve yurtdışı festivallere jüri üyesi olarak katılıyorum ve farklı tarzların varlığını görüyorum ama bütünlük yok, nasıl gönderilir bilmiyorum ama Türkiye’de festivallere film göndermiyorum nasıl gönderilir de bilmiyorum.
Bir Hoca der aklında bir yerde kalır anlam vermezsin ama aklında kalır.
Sanırım mastır da bir hocamız demişti ‘’bazı film okullarında öğrencilere film izletmezler izletince filmi örnek alır yaratıcılığı körelir demişti’’ saçma gelmişti ilk başlarda ama önemli. Aklımda ki cümlelerden biridir.
Benim bakış açımı etkileyen okula workshopa gelen Süha Arın oldu. Filmlerimin onun filmlerine benzediği söylenir. Ama hiç filmlerini izlemedim ama onu dinledim belgesel sinemamı onun kurduğu yapıya göre kuruyorum onun sistemini kullanıyorum.
Türk belgeselciliğini dünya geneliyle kıyaslarsak nasıl bir fark ortaya çıkar?
Bilemiyorum, yurt içinde ve yurt dışında Sınıflandırmalar arasında fark görmüyorum. Konu belirleyici oluyor. Para kazananlar ile diğer yapımcıların farkı oluyor ‘’Faces in Ali’’ Hollywood ve büyük bütçeli film örneği LİONS GATE yapımı olduğundan farklı, Burada ki sinemacılar da aynı bütçe ile aynı işi yaparlar.
Türk belgeselinin kendine özgü özellikleri nelerdir belgesellerinizde bunları görebilmemiz mümkün mü?
Şöyle Bakıyorum. Kültürden bağımsız olamayız ben de bu kültürde bu toplumda yetişen biriyim o yüzden, bir de sanatın özgün biricik olması gerekir hem evet hem hayırdır. ERKUT FİLMİ Örneğinde olduğu gibi öyküyü ortaya koyarken ki mesaj da ortaya çıkar.
Akademisyenlik dışında da STK’larda sinema ve belgesel eğitimleri verdiğinizi biliyoruz, STK’larda bu eğitimlerin verilmesi ile üniversitelerde bölümlerinin olmasının belgeselciliğe nasıl bir etkisi katkısı dezavantajı var mıdır?
Üniversitenin verdiği eğitimi dışarıda ki verilen bir eğitimle sınamak doğru değildir. Ama oradaki insanlara motivasyonlarına göre bilgiler veriliyor. Üniversitenin dört yıllık olmasından dolayı meslek ediniyor diğeri ihtiyacını gideriyor öğrenmesi gerekeni öğrenip gidiyor Üniversite bunu yıllarca sorumlu tutuyor uygulama yapıyor o nedenle birkaç aylık eğitim ile aynı olmaz.
Türk Belgeselciliğinde bağımsız belgeselciliğin yeri nasıl duruyor?
Bağımsız olmayan belgeselci var mı? Bizde stüdyo sistemi yok. Dolayısı ile belgeselciler bağımsızdır.
Bağımsız belgesellerin üretim, gösterim, izlenim olanakları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
TV kanalı azlığından kaynaklı kimse kimseye hatır için gösterim yapmaz belgesel mecrası çok sınırlı İZ tv, TRT örneği kendi filmleri üzerinden örneklemle. Dünyada örneği yok festivallerde aslında daha çok ödül tabanlı film yarışmaları olsa da imkan vardır.
Ben hiçbir festivale Türkiye’ de film göndermedim hatırladığım kadarıyla, yurt dışında ödül ve festivaller kapsamında gösterim imkanları oluyor.
Belgesel eğitimciliğinin gerekliliği var mı?
Zor bir soru sinema ve belgesel eğitiminin çok farkı yok. Kurmaca ve sinemada kamera sarsıntısı dışında temel kamera kullanımı dışında çok önemli değildir. Buna benzer birtakım özgürlükler dışında farklar dışında bir fark yok. Öğrencilerin çok film izlemeleri ile birlikte üretmeleri.
Temel sinema bilgisi eğitimi verilmeli aslında komedi ve korku filmi çekmek arasında ki gibidir. Kullanılan teknik yöntem farklı değildir. Film çekmeyi bilen adam ikisini de çeker çünkü planları bilir.
Belgesel eğitimciliği yeterli midir?
Ben eğitimin gerekli olduğunu düşünüyorum eğitim almayanlar bu işi yapamaz diyemem herkesi kendi klasmanında değerlendirmek lazım diye düşünüyorum.
Eğitim alanla almayanı ayrı kıyaslamak lazım deneme yanılmayla kapıları açmak zaman alır. Hiçbir zaman da kapı açılmaya da bilir. Teknik ve teorik bilgi önemli etkili bir film çekmek için her ikisi de gereklidir.
Kamusal ve sponsor desteklerinin belgesele marjinal içerik ve yapısal etkisi oluyor mudur?
Cevap veremem ben öyle bir şey yapmadım hem yönetmen hem yapımcı oluyorum filmde o nedenle karar verici benim ama sponsorlar da eminim ki onlar da filmin iyi olmasını isterler o nedenle karşı da gelmem.
Tematik TV kanalları ve İnternet tabanlı yayınların artmasının Türk Belgesel sinemasına içerik ve işleniş bakımından etkisi var mıdır?
Paylaşımı mümkün kılıyor. Belgesel dışında da çok şey var o platformlarda izliyorum, Cep telefonu örneğin de ki gibi herkes belgeselci oldu diye bir şey yok öyle olumsuz düşünmüyorum.
Bence herkes çeksin daha güzel bir şey olamaz bütün dünyanın çekmeyi sevdiği bizler de çekiyoruz biz fark yaratabiliyorsak onur vermeli bize daha iyi çekiyorlarsa izleyip ilham alacağız.
Kamu yayıncılığı ilkelerine uyma, Ticari Yapımlar, yayın pazarının beklentisi belgesel filmlerin demokratikleşme ve bilgilendirme görevini zayıflatır mı?
Bilgi zaten kamu yararınadır o nedenle olumsuz düşünmüyorum belgeselci durum belgeler ve insanlara anlatır bu durum zaten kamuyu aydınlatmadır. Benim belgesellerim portre belgesel olduğu için böyle durumla karşılaşmadım.
Türkiye de başlı başına bir belgesel akademisi okulu olsa nasıl olurdu? Nasıl olmalı?
Olsa ne güzel olur Sinema okulunda ne anlatacaksın pratik bilgiler bir yılda biter geriye kalan üç yılda ne anlatacaksın o nedenle okullarda verilen eğitim uygulama yoğunlukludur.
Okullarda belgesele yönelenlere imkan sağlanıyor ben kendimi sinemacı olarak görüyorum ama kendimi belgesel sinema filmleri çeken biri olarak görüyorum.
TRT gibi kamu kurumlarının Türk Belgeselciliği üzerine ne gibi etkisi olmuştur?
Hangi yaş grubunda olduğuna bakıyor, benim yaş grubuma olmuştur çünkü tek kanaldı ve zaman zaman olurdu biz mecbur kalmasak ne gösterseler izliyorduk seçme özgürlüğümüz olsaydı çizgi film dışında bir şey izlemezdim bir sürü farklı program türünde yapımları orda izledik spor haber eğlence belgesel konser hepsini görüyorduk ve birkaç saatti ve hepsini görüyorduk başka seçme imkanı yoktu o nedenle illa ki az da olsa etkisi olmuştur.
Türk Belgesel sinemasında tarihsel ve toplumsal evrenin gerçeklik temsili ve epistemolojik dürüstlüğü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu sosyolojik bir durum sen elli tane belgeselciye sorar onlardan aldığın yanıtı sen verebilirsin. İster kurmaca ister belgesel olsun yüzde yüz gerçekten söz edemeyiz çünkü kamera açısı odak uzaklığı ile gerçeğin bir kısmını gösterirsin vicdanen yönetmenin söylediğine ne kadar gerçekçi gösterdiğine inanmak gerekir ama reklamların gösterdiği ürünleri yersen ölürsün belgeselcilerin yalan söylemediğine güvenmek gerekir.
Türk Belgesel Sineması Türkiye’de ne aşamadadır? (Teknoloji)
Teknoloji etkiledi önceden video kurgu yapmak mümkün değildi öyle bir bilgisayar, linear ya da online kurgu için time kod yazan kamera dahi arabadan pahalıydı DvD teknolojisiyle bir kalem ucuzladı şimdi daha ucuzladı şu anda kullandığım telefonun çözünürlüğü ilk profesyonel çalıştığım kameradan ve bilgisayardan çok daha iyi.
Yeni başlayan ve başlayacak olanlara önerileriniz neler olur?
Çok izlesinler ve de çok çeksinler bir konuya başlayıp bitirip bir film haline getirsinler uzun ya da kısa belgeseli sinemacı gözüyle izleyip dikkat ederek çok izleyip çok okuyup çok denesinler bilgi denenmelidir teorik pratik bilgi denemeyle geliştirilmelidir.
Belgesellerinizde Biçem, İçerik ve örüleme olarak kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Bir mesajım, olması gerekli konularım farklı da olsa mesajlarım vardır. Fotoğraf ya da belgesel fark etmez fotoğrafı da severim filmlerimde 135 mm portre çekiyorum biyografiden ziyade portre belgeseller çekiyorum o insanın kim olduğuna dair bilgiler veriyorum onların nerede doğduğuna dair bilgiler vermiyorum PORTRE BELGESEL ÇEKİYORUM.
Etkisinde kaldığınız bir belgeselci var mıdır? Sizi etkileyen özelliği nedir?
Süha Arın Hoca ve Robert Flaherts Nanok of the North Belgeselinin sahibi ve bunların çektiği böyle şeyleri çekmek istiyorum dedim Süha Hoca bana belgeselin nasıl çekileceği çözümlemesini anlattı bundan etkilendim ve onun kurduğu film çatısını kullanıyorum.
Biyografik Belgesel film tercih etmeniz de ki sebepler nelerdir?
Portre fotoğrafı çekmemle aynı sebeple aynı bunu analiz etmek istemiyorum içimdeki sihrin kaybolmasını istemiyorum.
Belgesel filmler çekmeye nasıl başladınız?
Bir kaza sonrası sanatta yeterlilik dönemimde hastanede yatarken çalışanların mutsuzluğunu gözlemleyerek başladım. Herkes mutsuzdu yardıma ihtiyacım vardı ama herkes hayatından şikâyetçiydi o an mutluluk aklıma geldi mutluluk tabirini sorguladım ve büyük şeylerin arkasına saklanmadığını düşündüm ve buna uygun birini bunalarak çektim Usta filmimi çektim sağlığı bozuk eliyle ayakkabı yapan hijyenik ortamı olmayan eliyle ayakkabı yapan avcı biri karakteri ile başka bir dünyayı anlatıyım belgesel Usta filmimle oldu.
Belgesel filmlerinizde sosyal aktörleri seçerken nelere dikkat edersiniz, nasıl seçersiniz yaşamınızda yer edinmiş kişilerden mi seçersiniz?
Mesajıma uygun kişilerden arar bulur seçerim bana şöyle biri lazım dediğim enteresan kişi değil de şöyle mesajıma uygun biri lazım dedim İLİZYONİST BELGESEL FİLM hariç ondan sonra beni ben yapan kişileri çekmek istedim çünkü Sermet Erkin yüzünden sihirbaz olmak istedim.
Almış olduğunuz sinema eğitiminin belgesel çekmenize faydası oldu mu?
Şüphesiz her yerde söylerim ben her şeyi okulda öğrendim ama sunu da öğrendim sadece okuyarak değil yaparak da öğrenilecek bir konu olduğu için okulda öğrendiğimi setlerde denedim yazılı sonuç çıkmayınca sordum sonucu da sordum o şekilde öğrendim.
Kolektif mi çalışırsınız yoksa çekimden kurguya siz de dahil olur musunuz?
Kamera kullanır, ışık kurar, kurgu yaparım ama yönetmen setteki en ağır işi yapan kişidir. Yönetmenin kamerası ışığı bilgisayarı yoktur ama filmi o çeker geriye kalan herkes ona yardımcı olur ben Usta ve Konakta her şeyi ben yaptım diğer işleri mümkün olduğu kadar ekibimle yaparım artık mecbur kalmadıkça kameraya dokunmamaya çalışıyorum ama kurguyu kendim yapıyorum yaratıcı çözüler üretecek fikirlerimi çekip kurgulayacak birini tanımıyorum çünkü her şey bende.
Bağımsız yönetmen olabilmek zor mu?
Değil, rahmetli hocam Akademisyen olmamı sağlayan yönlendiren hocam parayla herkes güzel bir şey yapar önemli olan para olmadan ne kadar güzel bir iş yapabildiğindir derdi yaratıcılıkla çözmek gerekir para olmayınca Profesyonel kolektif çalışıyor ekibim ben mahcup olmadan onlar ne var sırada ne çekiyoruz diyorlar arkadaşça ortam gerginlik olmaz.
Uluslararası birçok ödülünüz var Türkiye’ de belgesel festivalleri ve ödüller hakkında düşünceniz nedir?
Büyük imkan bu konuda teknoloji üretenlere teşekkür borçluyuz o yenilikler olmasa ben hiçbir filmimi çekemezdim iyi bir telefonla iyi bir filmci olabilirsin Amerika ve Avrupa da vertikal 9-16 mobil cihazlarla çekilmiş film sinemaları var Sanatsal organizasyonlarda kendimizi göstermemize festivalleri tanımımızı ve şartnameleri okumayı öğrendim Türkiye’de bir bilgiye de sahip değilim yurtdışında ve yurt içinde birçok festivalde jüri üyesiyim kalite bakımından yurtdışından fark görmüyorum hatta daha iyi görüyorum.
Çalışımlarınızda başarılar ve paylaşmış olduğunuz bilgiler için teşekkürler.
Yunus TOPAL
NOT: Bu Çalışma Doç. Dr Kurtuluş Özgen’in Türk Belgesel Sineması Adlı Lisans Üstü Dersi Kapsamında Hazırlanmıştır.